REISELAND TÜRKEI - Endlose Sandstrände..
REISELAND TÜRKEI - Endlose Sandstrände..
REISELAND TÜRKEI - Wellness-Hotels und Golfplätze in Strandnähe..
REISELAND TÜRKEI - Wellness-Hotels und Golfplätze in Strandnähe..
REISELAND TÜRKEI - Moderne Strandhotels mit Aquapark
REISELAND TÜRKEI - Moderne Strandhotels mit Aquapark
REISELAND TÜRKEI - Prächtige Weltmetropole ISTANBUL
REISELAND TÜRKEI - Prächtige Weltmetropole ISTANBUL
REISELAND TÜRKEI - Außergewöhnliche Themenhotels..
REISELAND TÜRKEI - Außergewöhnliche Themenhotels..
REISELAND TÜRKEI - Bestes Preis-Leistungsverhältnis für Familien
REISELAND TÜRKEI - Bestes Preis-Leistungsverhältnis für Familien
REISELAND TÜRKEI - Vielfältige Küche..
REISELAND TÜRKEI - Vielfältige Küche..
REISELAND TÜRKEI - Charmante Urlaubsorte..
REISELAND TÜRKEI - Charmante Urlaubsorte..
REISELAND TÜRKEI - Faszinierende Landschaften..
REISELAND TÜRKEI - Faszinierende Landschaften..
REISELAND TÜRKEI - Natur pur..
REISELAND TÜRKEI - Natur pur..
REISELAND TÜRKEI - Üppige Vegetationen..
REISELAND TÜRKEI - Üppige Vegetationen..
REISELAND TÜRKEI - UNESCO-Weltkulturerbe..
REISELAND TÜRKEI - UNESCO-Weltkulturerbe..
REISELAND TÜRKEI - Paradies für Kinder, Hotels mit Wasserrutschen..
REISELAND TÜRKEI - Paradies für Kinder, Hotels mit Wasserrutschen..
REISELAND TÜRKEI - Glückliche Kinder = Schöner Urlaub..
REISELAND TÜRKEI - Glückliche Kinder = Schöner Urlaub..
REISELAND TÜRKEI - Spaß und Unterhaltung für die ganze Familie..
REISELAND TÜRKEI - Spaß und Unterhaltung für die ganze Familie..
REISELAND TÜRKEI - Romantische Momente erleben..
REISELAND TÜRKEI - Romantische Momente erleben..
REISELAND TÜRKEI- Unzählige Ausflugsmöglichkeiten..
REISELAND TÜRKEI- Unzählige Ausflugsmöglichkeiten..
REISELAND TÜRKEI - Jahrtausende alte Geschichte..
REISELAND TÜRKEI - Jahrtausende alte Geschichte..
  Pauschalreise buchen
  Nur Hotel buchen
  Ferienwohnung buchen
  Unverbindliche
Reiseanfrage an uns
  Neue Hotels Türkei 2019-2020-2021
  Kleine Hotels mit Flair
  Familienhotels flach abfallende Sandstrände

Urlaub für große Familien
2 Erwachsene 3 Kinder
3 Erwachsene 2 Kinder
4 Erwachsene 1 Kind,
Günstig und gut bewertet!

HIER BUCHEN
 
Hotels für Erwachsene
Adult only Hotels
Hotels ohne Kinder
HIER BUCHEN
 
Blaue Reise
Schon mal eine Blaue Reise
in der Türkei gemacht?
Für mehr Info klicken Sie
hier
 


Impressionen aus Thailand

Bangkok - Ayutthaya - Koh Samui -Koh Tao - Koh Phi Phi - Khao Sok Nationalpark -Railay/ Ao Nang Beach und Krabi
zur Bildergalerie >>

THAILAND URLAUB BUCHEN

 

GEZI YAZILARI
(Reiseberichte auf türkisch)

 

 




Tayland'ta Tatil - Nasil gidilir? Nereler gezilir, ne yenir, ne icilir?

Merhaba, ben Ercan Toprakyaran, Almanya'da yasiyorum, seyahat acentasi isletmecisiyim. Alttaki satirlarda size 20 Agustos ile 6 Eylül 2012 tarihlerinde Uzakdogu'nun popüler tatil ülkesi Tayland’a ailece yaptigimiz ve bircok yerini gezdigimiz turla ilgili bilgiler aktaracagim.
Aslinda Asya'nin güzel tatil ve kültür ülkesi Tayland'a Türkiye'den de cok giden oluyor ama bizim insanimiz yazmayi sevmediginden, genelde bildiklerini paylasmiyor. Ben gördüklerimi paylasmak, gitmek isteyenlerin tatil planlamasini kolaylastirmak icin oldukca detayli bir gezi yazisi hazirladim, bunu icin bir iki hafta ugrastim, umarim ugrastigima deger.

Asya’ya degisik ülkelere ve Tayland’a daha önce de is veya özel amaclarla gittim ve bir acentaci gözüyle epey gezdim ama ilk kez esim ve 8 ve 10 yasinda iki kizimla beraber turladik..hatta büyük bölümünü de Almanya’dan arkadasimiz olan ve bizimkilerle ayni yaslarda iki kizi olan bir aile ile birlikte gezdik.Yanimizda dört cocukla harika bir tur yaptik!
En iyisi geziyi etap etap anlatayim, gitmek isteyenler icin anlamasi daha kolay olur ve umarim verecegim bilgiler ve her bölüm yazisindan sonra yayinladigim yüzlerce resim, Tayland turunuzu planlamanizda yardimci olur.
Yazıyı okur ve begenirseniz bir ricam olacak. Adres linkini kopyeleyip Facebook veya twitter'de paylasirsaniz sevinirim. Sorulariniz varsa www.et-reisen.de 'de Kontakt bölümüne girip yollayabilirsiniz. Zamanim elverdikce cevaplamaya calisirim. Ayrica yazimin en sonunda Hong Kong, Buenos Aires ve Tokyo ile ilgili gezi yazilarimi da bulabilirsiniz.

7 bölüm halinde anlatmak istedigim Tayland gezisinin etaplari şöyle:

1/7 - Bangkok ve eski başkent Ayuthaya
2/7 - Palmiye cenneti Koh Samui adası
3/7 - Koh Tao ve Nang Yuan adaları
4/7 - Koh Phi Phi adaları
5/7 - Krabi Bölgesi / Ao Nang ve Railay Beach sahilleri
6/7 - Bangkok’ta nerede alış-veriş yapılır?
7/7 - Tayland'ta iklim ve tatil ile ilgili öneriler



 

Bölüm 1/7: Bangkok - Ayuthaya ve gece treniyle Koh Samui adasına yolculuk

``soli soli, ay no ingli, tini tini, soli litle, ma litle..´´ Bu sözler, bizi Bangkok’ta otelimize götüren Laos’lu taksi söförüne ait. Belki anlamissinizdir, azicik ingilizcesiyle bir yandan `` kusura bakmayin, cok az ingilizce biliyorum..´´ demek istiyor, öbür yandan trafik tikanikligini bahane edip 4-5 km’lik yolu 11 km’ye cikariyor. Neyse ses cikarmiyorum, cünkü taksiler ucuz, yanliz mutlaka Taksimeter yazanlarina binmek ve binerken de taksimetre acip acmadigini sormak lazim. Cünkü cogu taksimetreyi acmayip iki üc misli fiyata anlasma yapmaya calisiyor. Bazisi inatla acmiyor, ben de bu taksilerden her seferinde indim. Aslinda öyle de böyle de pek bisey fark etmiyor, taksimetreyi acan taksiciler de yolu uzatmaya calisiyor, yani öyle de böyle de  kaziklaniyoruz ama en azindan secim hakki bizde olmus oluyor, hangi tür kaziklanmayi tercih edecegimi ben belirlemis oluyorum. Ben hep taksimetreyi actirarak kaziklanmayi sectim...
Bu arada taksi de Laos’lu söförümüzle birlikte oturup duruyoruz, etrafa bakiyoruz..gidiyoruz  diyemiyorum cünkü gitmiyoruz. O birseyler anlatiyor, gülüyor, ben anlamiyorum ama nezaketen ara sira ``yes, yes´´ deyip gülüyorum.. Aslinda Bangkok’ta 3-4 km'lik bir mesafe gidecekseniz taksiye bineceginize yürüyün daha iyi, trafik hic gitmiyor, özellikle de sabah 8-10 ve aksamüstü 16-19 saatleri arasinda...Bu da taksicilere yolu uzatmak icin firsat veriyor.``to much kaffic´´ diye diye (to much traffic (cok trafik var) demek istiyor) adam bizi döndürüp duruyor. Ingilizcesi de cok az ama durmadan da birseyler anlatiyor..Cocuklarindan, okuldan falan anlatirken birden ``lady boy´´ gibi laflar da ekliyor araya, ne demek istedigini anlamiyorum (lady boy, Tayland’ta sayisi cok fazla olan travestilere deniyor).

Yeri gelmisken hemen dil konusuna da degineyim; Tayland’ta iyi kötü bircok kisi üc-bes kelime Ingilizce anliyor, ama bir sartla: cok basit konusursaniz. Sakin ingilizcenizin ne kadar iyi oldugunu test etmeye kalkmayin, hele amerikan aksaniyla hava falan atmaya falan hic kalkismayin, cok basit ve kisa cümleler kurun, grameri bos verin, isiniz yolunda gitsin. illa istiyorsaniz, ingilizcenizi baska turistlerle konusurken döktürün. Bu uyarim otelde, restoranda, acentada, neredeyse her yerde gecerli. Hatta taksicilerin gitmek istediginiz adresi anlayip anlamadigina cok dikkat edin, unutmayin ki Tayland’ta latin alfabesi kullanilmiyor. Ben bir keresinde taksiciye ``18´´i belki kac kez tekrarladim, anlamayinca ``one-eight´´ seklinde belirttim, o dalga gecer gibi ``one-one´´ dedi, yine ``one-eigth´´ dedim, ``one-one´´ dedi, otelimize gidene kadar bu diyalog 5-6 kez tekrarlandi, adam anlamiyor.. en sonunda kagida yazdim da anladi.

Taksici muhabbetini uzattim cünkü Bangkok’ta ulasim büyük bir sorun, alternetif olarak TUK TUK denen, üc tekerlekli, her yere girip cikan araclar var, kisa mesafeleri bunlarla gidebilirsiniz ama dikkat edin, bu arkadaslar cok üc kagitcidirlar, asil dertleri hanutculuk yapmaktir, haberiniz olsun. Bir yere gitmek istediginizde 20-30 TBH gibi cok ucuz fiyat söylemelerine aldanmayin, ucuz söyler cünkü sizi gideceginiz yere götürmeden önce mutlaka bir-iki shopping center tabir edilen, kuyumcu veya hintli terzi dükkanlarindan birine götürecektir, gitmeniz icin öyle bir anlatir ki, sanirsiniz o magazada tam da sizin şansiniza o gün yüzyilin en büyük indirimi vardir.Tabiiki karsiliginda komisyon aldigini söylemeye gerek yok. Ben esimle ilk gelisimde bunu yasadigimdan (adam bizi yalvar yakar hem de iki dükkana soktuktan sonra, arac bozuldu numarasiyla yolda birakmisti!!) her pazarligimda ``no shopping  stop´´ seklinde uyarida bulundum, bazi tuk tuk söfürleri cok daha fazla para teklif etmeme ragmen dükkana ugramama istegimi kabul etmedi...cok ilginc. Ayrica diyelim bir tapinaga dogru yürüdügünüzü gördüklerinde `` burasi bugün kapali, gelin ben size baska tur yaptirayim..´´ gibi yalanlar atarlar, sakin inanmayin.
Bangkok'ta turistlerin kaldigi belli basli bölgeler var, bunlardan birincisi, büyük AVM’lerinde bulundugu Sukhumvit caddesi ve bölgesi, digeri de Silom Bölgesi, bir de sirt cantali bagpacker‘lerin kaldigi, tapinaklara ve Grand Palace’ye yakin yerde bulunan Khaosan Road sokagi var. Bu sokak 400 metre uzunlugunda ve sirt cantali ucuzcu turistlerin bulusma noktasi. Kalite cok düsük ama günlük 250 TBH’ye dandik oda bulabilir, 40-50 TBH’ye karninizi doyurabilirsiniz.(Agustos 2012 itibariyle 1 USD=yaklasik 30 TBH, 1 €=38,5 TBH).

Sukhumvit ve Silom bölgelerinde BST (Bangkok Sky Train) ve MRT isimli iki metro var, bunlar modern ve hizli ulasimi sagliyor ama malesef sehrin en önemli tapinaklari olan Wat Phra Keo, Wat Po ve Wat Arun‘a veya sirt cantali turistlerin bölgesi Khaosan Road'a  kadar metroyla gitmek mümkün degil. Yine taksiye veya tuk tuka binip 2-4 km arasi bir yol katetmek gerekiyor ki tapinaklara ve nehre ulasasiniz. Büyük oteller genelde Sukhumvit cadesindeki viyadükler üzerinde kurulu metro hatti olan Sky Train (BTS)'nin Asoke ve National Stadion duraklari arasinda kalan bölümdeler.
Eger daha önce Hong Kong’u, hele hele Singapur‘u  gördüyseniz Bangkok size cok karmasik ve yer yer bir ücüncü dünya ülkesi sehri gibi gelecektir. Gerci görmeyeli Bangkok’ta da da gökdelenler yerden mantar biter gibi bitmis, binalara baktiginizda her taraf gökdelen olmus ama hemen arkasinda yine ayni eskilik, düzensizlik, elektrik ve telefon kablolarinin karmasikligi hemen gözünüzü tirmalayacak, bazi elektrik direklerinden cikan ``czzzt, bzzzt..´´ gibi sesler, kücük kivilcimlar sizi biraz ürkütecektir.
Gökdelenlere bakip ``Asya ülkelerinin son 10 yildaki kalkinmalarindan tabiiki Tayland’in etkilenmemis olmasi düsünülemez´´ diye düsünürken, orada tanistigim bir emekli polis müdürü, bu kalkinmanin, gökdelenlerin insaasinin uyusturucu parasiyla yapildigini detayli olarak anlatti. Tayland‘in kuzeyinde, üc ülkenin sinirinin kesistigi  golden triangle denen bölge (Tayland-Laos ve Myanmar),uyusturucu baronlarinin elindeymis ve uyusturucu bütün Asya‘ya buradan dagilim olurmus..Bir de tabii ülkedeki asiri yolsuzluktan ve hükümetin ne kadar hirsiz oldugundan falan bahsetti. Duyduklarim bana hic yabanci gelmedi ama tabii bu Tayland icin dogru mu bilmiyorum, valla ben de onun yalancisiyim.

Bangkok’ta ne yaptin diye sorarsaniz, ilk önce, yillar önce de yaptigimiz ve cok ilgimi ceken kanal turuna ciktik, hem de cocuklarin da hosuna gitti diye iki kere (Klong tour with private boat). Longtail adi verilen 5-6 metrelik, kocaman motorlari olan büyükce kayiklara binip Bangkok’un icinden gecen Chao Phraya nehrinin kenar kollarinda, kaziklar üzerinde kurulu  tahtadan evlerde cok basit sekilde yasayanlari izliyorsunuz, suda yüzen kocaman baliklar, varanlar (ejder) görüyorsunuz. Hijyen kosullarinin cok kötü oldugu uzaktan bile belli oluyor ama orada yasayanlar halinden memnun gibi görünüyor, hatta dikkatli bakinca cok ta fakir olmadiklari anlasiliyor, bazilari nehirin camurlu ve pis kokulu suyunda yikanip, tüm ihtiyaclarini gideriyor. Ancak burada yasayanlarin büyük bir avantajlari da var. Diger insanlar Bangkok’un disinda yasayip, calismak icin saatlerce yol gelirken, onlar kisa bir nehir turuyla sehrin göbegine ulasiyor. Bu kanal turu yaklasik 45 dakika sürüyor, eger baska yolcu yoksa size maliyeti yaklasik 1000 Baht, varsa kisi basi yaklasik 200 TBH civari. Bu turu mutlaka yapin, ilginc izlenimler edinirsiniz ama Istanbul'daki bogaz turu gibi birsey degil, farkli birsey...
Yine gezilecek yerlerin basinda Grand Palace ve Wat Phra Keo var. Bu tapinak aslinda Wat Po (Yatan Buda tapinagi) ile yan yana sayilir. Wat Po’ya 100 TBH giris ödenirken, burasi en önemlisi oldugundan 400 TBH ödeniyor. Aslinda biraz abartili ama ne yapacaksin, en ünlüsü bu oldugundan, en cok parayi da buraya giriste istiyorlar. Bu tapinaklari gezdikten sonra nehir kenarina yürürseniz, carsi, pazar, yeme-icme..ortami bulabilirsiniz. Ayrica orada bulunan Tian Pier’e (nehir kenarindaki iskelelerden birinin adi) gecip kanal turunu buradan yapabilirsiniz. Yine vakti olanlar icin Wat Saket (Golden Mountain) ilginc olabilir, burasi da bir tapinak ama nehrin yaklasik 1 km dogusunda, bir tepede kurulu, tepeye cikip, Bangkok’u tepeden seyredebilirsiniz. Aslinda en güzel tapinak, nehir kiyisindaki Wat Arun. Nehrin bati yakasinda oldugundan Tian Pier (iskele)’e veya yakinlardaki baska bir iskeleye gidip iki dakikada botla karsiya gecmeniz gerekiyor ama gitmeye deger, daha kücük, cok güzel islemeli, degisik bir mimariye sahip. Diger ünlü bir tapinak ta Wat Traimit (Golden Budha temple). Bu da üc-dört metre boyunda 5 ton altindan yapilma, ilgi cekici bir tapinak, vaktiniz varsa gidin gezin.
Bunlari gezdikten sonra gidilmesi gereken Bangkok’un disinda iki yer daha var.
Biri Ayuthaya diye Bangkok’un yaklasik 90 km kuzeyinde yer alan eski baskentin kalintilari ve tapinaklar toplulugu, ilginc bir yer.1350'lerde kurulmus, 18.yüzyilin ortalarinda komsu Burmalilar tarafindan yakilip yikilmis (simdiki Myanmar).Ayuthaya'ya varinca, Ayuthaya village diye bir kücük köy yapmislar, taksiler hanut kapmak icin sizi tapinaklar yerine dogrudan oraya indiriyor. Sonra anliyorsunuz ki bu village asil tapinaklara 2-3 km kadar uzak..eee simdi ne yapacagiz falan deyip saga sola bakinirken hemen tuk tuk sürücüsü yanasiyor  ``abi gezdireyim sizi..yürüyemezsiniz o kadar yolu´´ falan diye teklifte bulunuyor. Kandirilmis olmanin verdigi hisle kazik yememe psikolojisine kapilip tapinaklara yürüyelim diyecegim ama, hem zaman kaybi olacak, hem de daha asil hedefe gelmeden, beynimizde boza pisecek. ``Eh hadi neyse, zaten hava da cok sicak´´deyip 350 TBH verip 1,5 - 2 saatligine anlasiyorsunuz, 4 tane tapinak gezdikten sonra zaten sicaktan piliniz bitiyor ve `` iyi ki tuk tukla gezmisiz..´´ diyorsunuz.
Baska ne var bu village’de derseniz?  fil, koyun, keci, balik, hediyelik esya..vs.. File yiyecek verebiliyorsunuz, fil turu yapabiliyorsunuz, Japon koi baliklarini  biberonla besleme imkani gibi cebinizden sürekli cüzdan cikarmaniza yol acan turistik atraksiyonlar var..
Ayuthaya’ya giderseniz bir gününüzü alir, basta dedim ya Tayland’ta, özellikle de Bangkok‘ta gezerken paradan cok zaman lazim. Biz Ayuthaya’ya 1,5 saatte trenle gidecektik ama trafik tikanikligindan dolayi tren garina bile varamadik. Mecburen 800 TBH verip taksiyle gittik, halbuki binerken taksici ile sadece otel'den tren garina kadar anlasmistik, taksici de bastan beri ``to much kaffic (traffic)..´´ diye diye siritiyordu, sanki ``sen düstün elimee..´´..der gibiydi. Adam bizi Ayuthaya’ya kadar götüreceginden o kadar emindi ki, dedigi de oldu. O kadar cok basimiza geldi ki yollarin tikali olmasi, taksicilerin bile bile tikali olan yollara girdiklerine emin oldum, cünkü adam durdugu yerde para kazaniyor, taksimetre sayiyor. Ama yemezler, dönüste taksiciye yem olmadik, 4 kisi toplam 60 TBH (1,5.-€) verip külüstür bir trenle güzel bir yolculuk yaptik.Tren döküktü ama kisi basi 15 TBH’a da daha iyisini beklemiyorduk zaten (Ayuthaya train station - Bangkok Hualampong  train station).
Trenle giderken Hindistan’da oldugu gibi kafamizi camdan disari cikarip, yol kenarindaki inekleri, demir yoluna iki metre mesafedeki gecekondulari, raylarin neredeyse üzerindeki deri bir koltukta oturan nineyle torununu falan izlerken, trende sol tarafta oturan iki Avrupali turistin koltugunun kirilmasiyla yere serilmesine gülüp, eglendik. Dedim ya tren biraz eskiydi.. En ilginci de adamlar raylarin arasina masa sandalye atmislar, cay bahcesindeki gibi oturup duruyorlar (yandaki resim). Ha.. trende bir de iki Tay kavga etti, sonra biri trenden indi, digeri onun arkasindan bagrindi durdu, böylece ilk kez bagiran bir Tay görmüs oldum, yoksa adamlar cok sakinler, kaşının altinda gözün var bahanesiyle kavga cikarmiyorlar.
Bu tren yolculugu cok eglenceli oldu. Bangkok’ta Hualompong Tren garina ulasmayi basarabilirseniz Ayuthaya’ya mutlaka trenle gidin, veya en azindan trenle geri dönün derim. Bunun icin Ayuthaya'daki tuktuk kaptanina bastan söyleyin, tapinak turundan sonra sizi Ayuthaya tren istasyonun´da indirsin. Istasyonda da tren bileti alirken tren saatleriyle falan fazla germeyin kendinizi, Bangkok yönüne ne denk gelirse binin, size verilen bilette dört saat önceki kalkis saatinin yazmasina takilmayin, gise görevlisine soru sormaya calismayin, cünkü alacaginiz cevap hep aynidir `` delay, delay..´´ (gecikme var).
Bangkok'un tren gari Hulalompong’a en iyi ve en hizli olarak MRT metrosu ile ulasirsiniz. MRT metrosu ile Bangkok Sky Train(BST), Siam duraginda kesisiyor, burada aktarma yapilabiliyor. Biz taksiyle bir kez daha sansimizi denedik, yine olmadi, yine trafik tikandi.. Alternatif olarak Ayuthaya'ya ucuza otobüs garajinin yakinindan kalkan minibüslerle de gidebilirsiniz, onlarda ucuz.
Son olarak gitmenizi tavsiye edecegim yer Bangkok’un 80 km batisindaki Damnoen Saduak’taki Floating Market (su üstü sebze-meyve pazari).
Aslinda burasi da tamamen turistlere yönelik olmus ama yine de gitmeye deger. Dar bir nehirde kocaman sapkali kadinlar, kayiklari üzerinde sebze meyve satiyor, fotograf meraklilari icin cok güzel motif veriyorlar. Bangkok’ta burasi icin 500 TBH’a turlar mevcut.
Bangkok tabii alis-veris meraklilari icin de bir cennet, ama alis-veris isini biz turumuzu bitirip, tekrar Bangkok’a geldikten sonra yaptik, dolayisiyla o konuya ve gidilmesi gereken AVM’lere yazinin en son bölümünde deginecegim.
Ücüncü günün sonunda daha önceden binbir zorlukla aldigimiz Tren biletlerimizi alip yine sehrin göbeginde olmasina ragmen, trafikten dolayi ulasimi cok zor olan Hualampong Tren istasyonuna geldik. Binbir zorlukla aldik diyorum cünkü giselerde önce yer yok deyip, sonra kisi basi 200 TBH fazla verdikten sonra sözde baska acentadan yer buluveriyorlar. Ama bunu yaparken de cok acemice davrandiklari icin farki cebe attiklari kabak gibi belli oluyor. Zaten makbuz falan sormayin, öyle birsey yok..Bir de önüne gelen dükkan camina tourist Information yazmis. Hangisi gercek, ayirt etmek zor. Ben tecrübeliyim ya, gercek tourist information gisesini buldum, buldum ama kazigi da orada yedim, yani fark eden birsey olmadi.
Isin dogrusu ne kadar dikkat etseniz de sistem öyle kurulu ki biraz fazla vermeden isiniz olmuyor. Ödediginiz paranin bir kismini personel illa cebe atiyor, bu kesin..Size verilen bilette cogu zaman farkli fiyatlar yaziyor, sinirlenseniz de yapacak birsey yok, bence hic ugrasmayin, isinize bakin. Mesela acentalar özellikle cocuklar icin önce cocuklar free deyip, sonradan otobüse, feribot’a binerken pazarlik usulu fiyat biciyorlar, ``eh uzatmayalim da bir an önce binelim´´ deyip cocuklar icin de pazarlik usulü yari fiyati falan ödediginizde de bilet falan kesmiyorlar. Yani ördek yapiyorlar (bilmeyenler icin: ördek yapmak = parayi cebe atmak).

test test
Turistlerin ugrak yeri MBK Alisveris merkezi Wat Mahathat-Ayuthaya Yatakli trende 2.sinif kompartman

Aslinda Bangkok-Koh Samui arasi 20 dakikada bir ucak var ama, hem ucuz, hem macerali olsun diye biz gece treniyle gitmeye karar vermistik. Buradan 19:30 gibi kalkan trenimiz sabah 07:15 gibi Suratthani sehrine varacak, oradan bizi otobüs alacak ve 70 km uzaktaki Don Sak iskelesine götürecek, oradan da saat 10:00 da kalkan katamaran tarzi gemiyle 45 dakikada Tayland’in en sevilen tatil yeri olan Koh Samui adasina gececektik. Bileti de kombi-ticket olarak böyle aldik. Aldik almasina da ne bilelim bizim trenin her gün iki-üc saat kadar daha gec vardigini? Tabii bizim Feribot kalkmis, biletli oldugumuz Lomprayah sirketinin de günde iki tane feribotu oldugundan demezler mi bize ``half day shopping  tour in Suratthani´´. Yani diyor ki ``hemserim sabah gemisi gitti, sen simdi yarim gün burda takil, alis-veris yap,  aksam gemisiyle gidersin´´.. Sinirlenecek oldum ama göz ucuyla otobüsteki diger yolculara baktim, cogu Avrupali ama herkes sakin sakin oturuyor, kimse gik cikarmiyor. Ama tabii bir sebebi var, adamlar 5-6 haftaligina gelmis, hatta bazilari aylarca Asya’da kalip, oradan oraya gezip duruyor, zamanlari bol. Biz ise inat edip, baska bir feribot sirketinin önünde (Seatran Ferry) otobüsü durdurup, yeni bilet alip, onlarin dedigi gibi Suratthani'de shopping mopping yapmadan yeni sirketin otobüsüyle önce bir saatte Don Sak iskelesine, oradan da 1,5 saat sürecek olan feribot yolculuguna basladik. Koh Samui cok güzel bir ada, dogasi, plajlari..nefis. Daha önce gittigimizde tadi damagimizda kalmisti onun icin bir an önce varmak icin sabirsizlaniyoruz...

facebook veya twitter üzerinden
paylasmak istiyorsaniz linkin üzerine gelin 

Palmiye cenneti Koh Samui adasi
bölümünü (2/7) okumak icin tiklayin. >>

GEZI YAZILARI bölümüne geri dön


Bangkok ve Ayuthaya bölümü ile ilgili resimleri alttaki galeride bulabilirsiniz

 

Bangkok kanal turu. Isi saglama alip, can yelegini giydim Yatan Buda Heykeli-Wat Po Asyanin en büyük alisveris merkezlerinden biri Central World Bangkok Turistlerin en sevdigi yer: MBK Alisveris merkezi Bangkok taki en yeni AVM: Terminal 21 Bangkok-Suratthani gece treni. 2.sinif yatakli kompartman Golden Mount. buradan tüm Bangkok u izlemek mümkün Hualampong tren gari-Bangkok