REISELAND TÜRKEI - Endlose Sandstrände..
REISELAND TÜRKEI - Endlose Sandstrände..
REISELAND TÜRKEI - Wellness-Hotels und Golfplätze in Strandnähe..
REISELAND TÜRKEI - Wellness-Hotels und Golfplätze in Strandnähe..
REISELAND TÜRKEI - Moderne Strandhotels mit Aquapark
REISELAND TÜRKEI - Moderne Strandhotels mit Aquapark
REISELAND TÜRKEI - Prächtige Weltmetropole ISTANBUL
REISELAND TÜRKEI - Prächtige Weltmetropole ISTANBUL
REISELAND TÜRKEI - Außergewöhnliche Themenhotels..
REISELAND TÜRKEI - Außergewöhnliche Themenhotels..
REISELAND TÜRKEI - Bestes Preis-Leistungsverhältnis für Familien
REISELAND TÜRKEI - Bestes Preis-Leistungsverhältnis für Familien
REISELAND TÜRKEI - Vielfältige Küche..
REISELAND TÜRKEI - Vielfältige Küche..
REISELAND TÜRKEI - Charmante Urlaubsorte..
REISELAND TÜRKEI - Charmante Urlaubsorte..
REISELAND TÜRKEI - Faszinierende Landschaften..
REISELAND TÜRKEI - Faszinierende Landschaften..
REISELAND TÜRKEI - Natur pur..
REISELAND TÜRKEI - Natur pur..
REISELAND TÜRKEI - Üppige Vegetationen..
REISELAND TÜRKEI - Üppige Vegetationen..
REISELAND TÜRKEI - UNESCO-Weltkulturerbe..
REISELAND TÜRKEI - UNESCO-Weltkulturerbe..
REISELAND TÜRKEI - Paradies für Kinder, Hotels mit Wasserrutschen..
REISELAND TÜRKEI - Paradies für Kinder, Hotels mit Wasserrutschen..
REISELAND TÜRKEI - Glückliche Kinder = Schöner Urlaub..
REISELAND TÜRKEI - Glückliche Kinder = Schöner Urlaub..
REISELAND TÜRKEI - Spaß und Unterhaltung für die ganze Familie..
REISELAND TÜRKEI - Spaß und Unterhaltung für die ganze Familie..
REISELAND TÜRKEI - Romantische Momente erleben..
REISELAND TÜRKEI - Romantische Momente erleben..
REISELAND TÜRKEI- Unzählige Ausflugsmöglichkeiten..
REISELAND TÜRKEI- Unzählige Ausflugsmöglichkeiten..
REISELAND TÜRKEI - Jahrtausende alte Geschichte..
REISELAND TÜRKEI - Jahrtausende alte Geschichte..
  Pauschalreise buchen
  Nur Hotel buchen
  Ferienwohnung buchen
  Unverbindliche
Reiseanfrage an uns
  Neue Hotels Türkei 2019-2020-2021
  Kleine Hotels mit Flair
  Familienhotels flach abfallende Sandstrände

Urlaub für große Familien
2 Erwachsene 3 Kinder
3 Erwachsene 2 Kinder
4 Erwachsene 1 Kind,
Günstig und gut bewertet!

HIER BUCHEN
 
Hotels für Erwachsene
Adult only Hotels
Hotels ohne Kinder
HIER BUCHEN
 
Blaue Reise
Schon mal eine Blaue Reise
in der Türkei gemacht?
Für mehr Info klicken Sie
hier
 


Impressionen aus Thailand

Bangkok - Ayutthaya - Koh Samui -Koh Tao - Koh Phi Phi - Khao Sok Nationalpark -Railay/ Ao Nang Beach und Krabi
zur Bildergalerie >>

THAILAND URLAUB BUCHEN

 

GEZI YAZILARI
(Reiseberichte auf türkisch)

 

 

İSPANYA'da Tatil - Mallorca Adasını tanıyalım

Mavi ve yeşilin buluştuğu tatil cenneti; MALLORCA (MAYORKA)

Akdeniz canaginda yer alan turizm ülkeleri icinde hic süphesiz turizmde bir numarali ülke Ispanya, en ünlü ve en sevilen turizm bölgesi de Ispanya’nin Mallorca adasidir.  Bu güzel adaya daha önce de gitmistim ama o kadar güzel ki defalarca ziyaret edilmeyi hak ediyor. Hatta bu sefer otelde kalmayip, ailem ve dört aileyle birlikte coluk-cocuk toplam 21 kisi, adanin ic kesimlerinde büyük bir yazlik (Finca) kiraladik, kiraladigimiz araclarla da doya doya her yerini gezdik.

O kadar cok gezdik, öyle güzel yerler gördük ki hepsine kisaca deginsem bile epey uzun bir yazi olacak, nasil özetlerim diye düsünüyorum.. En iyisi önce ada hakkinda kisaca genel bilgi verip, sonra da gezdigimiz beyaz kumlu plajlardan, nefis koylardan, harika kasaba ve köylerden bahsedeyim.
 Yazinin sonunda resimleri daha büyük olarak Galeri’den izleyebilirsiniz. Begenirseniz yaziyi Facebook’ta paylasabilirsiniz.

Mallorca, Balear takim adalarinnin en büyügü. Ispanya’ya ait bir ada ama aslinda icislerinde bagimsiz olan KATALONYAbölgesine ait, dolayisiyla orada yasayanlar da Katalan. Bayraklari da farkli, dilleri de ispanyolca‘dan biraz farkli. Orta Avrupa ülkelerine yakin olusu, Mayorka adasina ulasimi kolaylastiriyor. Mesela Frankfurt'tan ucus mesafesi sadece 2 saat. Bol miktarda ucus mevcut.
19.yüzyilda, daha turizmin ``T´´ si bile bilinmezken, 1890‘li yillarda gazeteci-yazar Miquel dels Sants Oliver, ``La Almundaina´´ gazetesinde Mallorca’nin turizm potansiyeli ile ilgili bakin neler yazmis. ``Taninmis, tanitilmis ve  gelismis bir Mallorca, hic süphesiz ilkbahar ve yaz aylari icin güzel bir dinlenme yeri olurdu. Bunun icin gereken her sey var burada, ve bu potensiyel, isteyenler tarafindan ticari amacla da kullanilabilir.´´ Bunun icin konaklama tesisi yapilmasini, yollarin düzeltilip tanitima agirlik verilmesini önermis. En önemlisi de ne demis biliyor musunuz? Mallorca halkina degismemelerini, Mallorca’li gibi kalmalarini tavsiye etmis. O zamana kadar tarimla ugrasan Mallorca’lilarin baglardaki üzümleri hastaliktan zarar görünce ve de Ispanyol kolonileri de bagimsizliklarini kazanip elden cikinca (dolayisiyla bunlarla yapilan ticaret de sekteye ugrayinca), turizm ile ilgili tavsiyeler ciddiye alinmaya baslamis. Bu hikayenin devami da cok ilginc ama cok kisaltarak yazayim; sonrasinda 1905’te ilk turizm dernegi kurulmus, 1907’de ilk kiralik arac sirketi hizmete girmis, 1922’de Air France ilk tarifeli seferi düzenlemis, 1950’lerden sonra da adaya charter ucak seferleri baslamis ve bugün Mallorca yilda 10 milyon‘dan fazla turisti agirlayan, buna ragmen dogasini büyük ölcüde korumus, nefis bir tatil adasi olmayi basarmis..

Adanin kuzeyindeki Port de Alcudia ile Can Picafort kasabasi arasindaki sahil seridi, en güzel plajlardan biri. Ailelerin ve güzel plaj sevenlerin bir numarali adresi. En cok otel de burada var. Cala Mondrago koyu, komsu S'Amarador koyu ile birlikte görülmeye deger yerler icinde en güzellerden biri. Bu iki koy, birbirine sadece 150 metre uzaklikta.
400.000 nüfüsuyla Palma cok gelismis, modern bir sehir. Castell de Bellver kalesine mutlaka cikip, bu harika manzarayi canli izlemenizi öneririm. Ada'da en cok bulunan agac, badem agaci. Agaclarin gölgesine siginan koyunlara bircok bahcede rastlamak mümkün. Ilkbahar'da bu agaclarin cicek acmis halini görmek icin gelenler de var.


Meslek hastaligidir, gittigim her yeri hemen Türkiye ile kiyaslarim; Mallorca’da beni en cok sasirtan sey, bozulmamis bir doga'ya sahip olusu oldu. 1950’lerden beri turizmin bir numarali merkezi olmasina ragmen doga nasil bu kadar korunur, bu kadar is potansiyeli olan bir yer neden göc almaz. Bir halk, bu kadar mi ``RANT´´ kelimesinden habersiz yasar ve gazeteci Miquel dels Sants Oliver’in taa 1890’da söyledigi ``degismeyin, Mallorca’li gibi kalin..´´ tavsiyesine uyar, insan sasiriyor dogrusu.  Deniz manzarali tepeler cogu yerde yemsesil ve bombos, hadi diyelim ac gözlü yatirimcilar gelmemis, iyi de bu adamlarin insaat yapacak bir TOKI’si  falan da mi yok? Sadece baskent Palma biraz büyümüs, o da topu topu 400.000 nüfüslu bir yer olmus, zaten adanin toplam nüfusu da 870.000. Diger kasabalarda yüksek bir bina görmek bile imkansiz. Evet,1970'lerde bazi sahillerde yüksek ve cirkin binalar dikmisler ama bunlarin sayisi cok degil, zaten cogunu da yikmislar.. Ucaktan cektigim resimlere bakinca da ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksiniz.
Cocuklu ailelere, genc ciftlere, emeklilere, dag yürüyüscülerine, bisiklet sporuyla ugrasanlara, tüm dogaseverlere, ciftlik turizmi sevenlere, gece-gündüz icip, sabaha kadar diskolarda, masa üstünde dans edenlere..kisacasi herkese hitap ediyor.
Kaldigimiz 10 gün süresince, bir uctan digerine uzakligi sadece 50-60 km olan adada, 1020 km yol yapmisim ama iyiki de yapmisim, daha uzun kalsak, herhalde bir 1000 km daha yapilirdi.

Alcudia'nin bir de köyü var. O kadar sirin,  o kadar güzel ki insanin  ayrilasi gelmiyor. Beyaz kumlu ve cabuk derinlesmeyen Plaja de Muro sahili, kuzeydeki sahiller icinde en uzun ve en güzellerden biri.
Kuzeydeki Port de Alcudia bölgesi, cocuklu ailelerin en cok tercih ettigi bölge. Her bütceye uygun otel de burada mevcut. Cok otel var ama denize sifir olan otel sayisi az. Kasabalarda sanki zaman durmus. Bunca senedir insan hic mi tarlalari imara acmaz, hic mi eski evini yikip daire karsiligi müteahite vermez. Mallorca'lilarin paradan anlamadigi kesin.


Mallorca'nin da icinde bulundugu BALEAR takimadalari, Mallorca, Menorca bir de Ibiza'dan olusuyor. Bunlara bir de Ibiza'nin güne ucundaki kücük Formentera adasini da ekleyebiliriz. 3600 Km² büyüklügüyle Mallorca, Kibris adasinin yarisindan biraz daha kücük. Türkiye'den malesef henüz direk ucus yok ama Madrid veya Barcelona aktarmali baglantilar mevcut.
Adanin batisi daglik, burada Valdemossa, Deia ve Soller gibi köyler ile Port de Soller isimli sahil kasabasi, mutlaka görülmesi gereken yerlerin basinda geliyor. Daglar kuzeyde Cap Formentor' isimli deniz feneri ve ayni zamanda manzara noktasina kadar uzaniyor, mideniz cabuk bulanmiyorsa, Cap Formentor'a gitmenizi de öneririm. Yükseklerden denize bakmak degisik bir duygu.
Adanin güneyi en sakin bölgesi, güneydeki en uzun ve en harika plajlar Sa Rapita ve Es Trenc plajlari, buralara mutlaka gitmelisiniz. Es Trenc, bazi dönemlerde ciplaklarin da ziyaret ettigi bir plaj, uyarayim..Onun disinda Cala D'or'a dogru gittikce kücük, nefis koylar var. Ulasimi biraz zor olan Cala Mondrago ve S'amarador bunlarin en güzeli. Bu iki koya gitmezseniz cok sey kacirmis olursunuz. O derece güzeller yani.
Arkasinda otel ve yerlesim yeri olan plajlar icinde de en güzelleri, adanin dogu kiyisinda bulunan Cala Millor ve Sa Coma plajlari. Bu bölgede daha bircok kücük koylar mevcut, haritaya ve biraz da google maps'a bakmakta fayda var. Adanin batisinda, Palma'nin güneyinde, Paguera, Port de Andratx gibi, Palmanova, Cala Major gibi turizm kasabalari mevcut. Buralar insan yogunlugu en fazla olan yerler. Andratx bölgesi, daha cok zenginlerin ve ünlülerin villalarinin bulundugu bölge.
Kuzey dogu'daki Cala Ratjada bölgesi ve buranin nefis iki dogal plaji olan Cala Agulla ve Cala Mesquida'da görebileceginiz en güzel plajlar arasinda üst siralarda yer alir. Hele ulasimi daha kolay olan Cala Agulla'ya mutlaka gidin derim.

Turismo Rural: Ülkemizde pek bilinmeyen bir turizm sekli; Ciftlik turizmi. Bu sekilde hizmet veren, doganin icinde yüzlerce tesis var. Havuzlu ve komforlu bu binalar genelde tas ev seklinde yapilmis. Bu yollarda araba kullanmak büyük bir keyif veriyor. Mallorca tarlalarinda cok tas var. Dolayisiyla bu taslar toplanip yol kenarlarina duvarlar örülmüs, cok ta güzel olmus.
Adanin batisinda, birbirine yakin üc plajdan olusan Palmanova sahili de beyaz kumlu ve cok güzel. Hemen arkada carsi pazar olusu ve Palma'ya yakinligi da bir avantaj.. Palma'nin kuzey-batisinda yer alan Valdemossa köyü, adanin en ünlü köyü. Polonyali ünlü besteci Chopin'de 1839 kisinda bir süre burada kalmis ve beste yapmis.


Mallorca, 80'li yillarda baskent Palma'nin yakinindaki Platja de Palma plaji'nin sahil seridinde olusan ALKOL TURIZMI ile ünlense de, turizmciler son yillarda bu olumsuz imaji yikmak icin cok ugrasiyorlar. Acikcasi 2000 yilinda ilk gidisimden önce ben de bu Alkol turistlerinin yogunlukta oldugu bir yer bekliyordum ama gidince yanildigimi gördüm. Günümüzde Platja de Palma plajinin S'Arenal bölümü ile plajdaki 6 numarali sahil büfesi  ``Ballermann 6´´ arasinda kalan bölüm, gece-gündüz icmeye gelen eglence turistlerinin bir numarali mekani. Buralarda özellikle Almanlara hitap eden ünlü diskolar (Oberbayern, Megapark..) klüpler mevcut. Plaj'da da gündüz boyunca yogun bir alkol tüketimi ve yüksek sesli müzik var. Ickiyi fazla kacirmis turistlerin sagda solda yerlerde yattigini görürseniz bilin ki Ballermann 6 bölgesindesiniz.

Benzer özelliklere sahip, Palma'nin güneyindeki Magaluf plajinda ise Ingilizler hakim durumda. Hemen plajin arka sokaklarinda ingilizlere hitap eden publar bol miktarda mevcut. Geceleri gürültü, patirti, kavga ve ask arayanlar buraya gitsin, ailelere ve sakinlik arayanlara tavsiye etmem. Bu saydigim iki bölge harici diger yerlerde bu tarz bir eglence bicimi hakim degil.

Adanin baskenti Palma de Mallorca'nin old city denen tarihi bölümü, 110 metre yükseklige sahip La Seu Katedrali'nin etrafindaki sokaklardan olusuyor. Bu bölgeyi gezmek icin en az 3-4 saatinizi ayirmalisiniz cünkü kesfedecek cok sey var. Palma'nin kruvaziyer gemi limani cok büyük. Resimde görüldügü gibi bazi günlerde 4 dev gemi ayni anda turist getiriyor ve bu gemilerin her biri en az 2500 yolcu kapasiteli. Bu manzarayi seyretmek icin Castell de Bellver'e cikmaniz gerekiyor.
Güneydeki Sa Rapita ve Es Trenc plajlari birkac km uzunlugunda nefis dogal plajlar. S'amarador koyu: Bu denizde yüzmek, dipteki beyaz kumlari ve kayalari seyretmek cok zevkliydi.


Bizim ülkemize gelen turistler, daha cok otel icin geliyor. Güzel ve ailelere hitap eden otellerimiz, bol ve lezzetli yemeklerimiz, hersey dahil yiyecek-icecek konseptimiz ve tabii biraz daha ucuz fiyatlarimiz, insanlara cazip geliyor. Bircok tatilci otelin disina sadece 1 veya 2 kez cikiyor. Mallorca'ya gidenlerin beklentisi ve tatil anlayisi ise daha farkli. Buraya gelenler, disarida daha cok vakit geciyor, daha cok günlük tur yapiyor, araba kiralayip cevreyi daha cok geziyor. Geziyor cünkü, toz toprak yok, temiz yollar var, bolca cicek var, tas evler var, kisacasi göze estetik gelen, ruhu oksayan bircok sey var. Bizim turistik kasabalarimiz malesef o kadar bakimli degil, yapilan seyler özgün degil. Bu kafayla gittikce, her bosluga bina dikmeye calistikca, güzellestirme imkanimiz da olmayacak.
Ispanya'da nereye giderseniz gidin, otel denize sifir bile olsa, cok büyük bir ihtimalle plajdaki sezlong ve güneslikler icin para ödemeniz gerekiyor. Iki sezlong ve bir semsiyenin bedeli günlük en az 10.-€ dan basliyor, 20.-€ ya kadar cikabiliyor. Mallorca'da genelde parca basi 4 ila 4,50.-€ arasi fiyatlar gördüm. ``Burasi bizim kendi plajimiz, otelimizin özel plaji´´ gibi bir durum yok. Tabiiki isterseniz kendi semsiye ve havlunuzu getirip kuma da serebilirsiniz, kimsenin de birsey dedigi yok, kavga yok, kaziklama yok..

Hosuma giden bir baska konu da Agustos ayi olmasina ragmen, yollar kalabalik degil, arac kullanmak büyük bir zevk, Palma haric bircok yerde ücretsiz park imkani var. Tek hosuma gitmeyen sey, plajlar o kadar bakimli olmasina ragmen, soyunma kabini olmamasi. Hicbir plajda soyunma kabini yapmamislar, herkes havluya sarinip üstünü degistiriyor, hatta bazilari sarinmadan degistiriyor :-)  Bu konuda turistler de, yerliler de rahatlar.

Cala D'or kasabasinda yemyesil cam ormanlarinin arasindan kendini gösteren beyaz evler ile dar ama cok güzel koylar ilginc bir görüntü olusturuyor. Buradaki dogal yat limani da görmeye deger. Carsamba günleri Sineu kasabasinin merkezinde kurulan pazar, adanin en ünlü pazari. Burada canli hayvan satisi da mevcut. Hatta burada Ispanya kralicesine de rastladik.
Porto Cristo'daki Cuevas del Drac, yaklasik 1700 metre uzunluguyla inanilmaz büyüklükte bir damlatas magarasi. Magaradaki yeralti gölünde klasik müzik konseri dinlemek te cok degisik bir duygu. Sa Rapita sahil kasabasinin yat limanindan doguya dogru uzanan plaj, adada gördüklerimiz icinde ilk ücer girer. Arka tarafi tamamen dogal olan bu plajda cok güzel vakit gecirdik.

Deginmeden gecemeyecegimiz bir konu da Ispanyollarin SIESTA dedikleri öglen tatilleri. Bu konu onlarin en hassas konulari. ``sezondayiz, isler yogun, cok turist var..´´ vs gibi dertleri yok. Saat 14:00 ile 17:00 arasi nerede olursa olsun dükkani kapatip gidiyorlar. Düsünün, adam plaja en yakin yerde market acmis, plajda yüzlerce insan var, bunlar alis-veris yapmak ister..hiiic umurlarinda degil, saat geldimi kapiyorlar.. Aslina bakarsaniz, bizdeki calisma düzenini görünce, bizdeki kölelik sistemini düsününce, ``iyi yapiyorlar, dinlenmek herkesin hakki´´ diyorum. Türkiye'de, hele hele turizm sektöründe, yüksek sezonda söförler 15-20 saat , otel-acenta personeli 12-15 saat calistiriliyor da iyi mi yapiliyor.

Kuzey-dogudaki Cala Agulla ve Cala Mesquita plajlari da mutlaka görülmesi gereken sahane sahiller. Gitmisken Cala Ratjada kasabasini da gezebilirsiniz. Dogu kiyilarinda Cala Millor ve Sa Coma öne cikan plajlar. Ikisi de beyaz ince kumlu, cabuk derinlesmeyen sahiller. Bu sahillerde otel secenegi de cok.
Günlük bir tur planlarsaniz bunun icinde Valdemossa ve Deia köyleri ile resimde görülen Port de Soller kasabasi mutlaka olsun. Denizin maviligine ve renklerdeki cesitlilige bakipta etkilenmemek mümkün degil. Cok az yerde böyle rengarenk mavi  bir deniz gördüm.

Eger bu adada tatil yapmayi düsünürseniz  ve de gelmisken biraz birseyler göreyim derseniz en az 1 hafta planlamaniz lazim. Yetmez ama tadi damaginizda kalir. Biz 10 gün kaldik, hergün bir bölgesine, bir plajina gittik, yetmedi. Yani aslinda 2 hafta daha ideal olur.

Herkese öneremeyecegim iki yeri de var Mallorca'nin; bunlardan biri Plaja de Palma yakinlarindaki El Arenal bölgesi ile Palma'nin güneyindeki Magalluf. Bu iki bölgede, sabahtan aksama kadar icip, dans edip, sagda solda sizip kalan turistler mevcut. El Arenal bölgesi Alman turist agirlikli, Magaluf ise Ingiliz. Büyük barlarda, diskolarda (Oberbayern, Mega Park..), masalarda dans edenler, alkol-sex-uyusturucu agirlikli bir tatil anlayisiniz varsa buralar uygundur ( Ballermann 6 plaj bölümü), degilse yukarida yazdigim bölgeleri tercih edin.

Yemekler konusunda da birseyler yazmak gerekirse; tabii bizim mutfagimizdaki cesitlilik Ispanyol veya Katalanlarda yok. Bir kere kahvalti kültürleri yok, sabahlari bir kahve, biraz galeta tarzi atistirmalikla gecistiriyorlar. Tapas denilen meze tabaklari meshur mesela. Deniz ürünlerini de bolca yiyorlar..ama yine de lezzet olarak cok övgüler düzemeyecegim. Dolayisla biz iyiki aile basi bir kilo sucuk götürmüsüz, özlemeyelim diye götürdük, iyi ki de götürmüsüz. Yazligimizda kizartip bir güzel yedik.
Mallorca'yi daha sayfalar dolusu yazabiliriz, cok yönlü, cok güzel bir ada. Ben bu yazida ip uclarini verdim, ama herseyi  yazmayayim, gidenler orada bazi seyleri de kendileri kesfetsinler.
Alt bölümdeki galeride cok ilginc resimler var, bakmanizi öneririm. Mallorca'yi google Maps'ta incelemek icin buraya tiklayin.

Ercan Toprakyaran